Trump ve Çin arasındaki ticari gerginlik ortamı, ABD ekonomisinde dalgalanmaların artmasına ve 2025’te ekonomik daralma riskinin gündeme gelmesine neden oluyor. Yüksek oranlı tarifeler ve ek düzenlemeler, yerli üretimi teşvik etme amacı taşırken, aynı zamanda piyasalar arasında belirsizlik yaratıyor. Bu durum, ithalat ve yerli üretim dengelerinde önemli değişikliklere yol açarken, ekonomik aktörler endişelerini dile getiriyor.
Tarifelerin Rolü ve Ekonomiye Yansımaları
ABD’nin Çin’den yapılan ithalata uyguladığı %145’lik tarifenin yanı sıra, getirilen 90 günlük geçici önlemlerin ekonomik belirsizliği artırdığı gözlemleniyor. Kargo taşımacılığındaki yüzde 60’lık oran düşüşü, tedarik zinciri üzerindeki baskıyı da ortaya koyuyor. Bu koşullar altında, piyasadaki dalgalanmalar ve maliyet artışları, birçok sektörün performansını etkiliyor.
Uzman Görüşleri ve Beklenen Etkiler
Çeşitli ekonomistler, mevcut ticaret politikalarının sürdürülmesi halinde ABD ekonomisinde iki çeyrek süren bir daralmanın ve %4 oranında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla düşüşünün olabileceğini öngörüyor. Aynı zamanda, yatırım alanında hisse senetleri, tahviller, altın ve kripto para piyasaları üzerindeki belirsizlik riskleri de artış gösteriyor.
Torsten Slok: “Tarife koşulları sabit kalırsa 2025’te kesin bir resesyon görülmesi muhtemel.”
Mevcut ekonomik veriler, ticaret savaşının finansal piyasalara ve yatırım ortamına yansıyan olumsuz etkilerini ortaya koyuyor. Yüksek oranlı gümrük vergileri, işletmelerin maliyetlerini artırırken, piyasaların geleceğe dair öngörülerini de belirsizleştiriyor.
Federal rezervin faiz indirimi çağrıları ve perakende sektöründeki uyarılar, ekonomik daralmanın etkilerinin hafifletilebileceğine dair umutları artırsa da, somut adımların atılmadığı yönünde görüşler mevcut. Piyasa oyuncuları, önleyici tedbirlerin zamanında alınmasının gerekliliğine vurgu yapıyor.
Küçük işletmelerin ve iş gücü piyasasının bu süreçten daha fazla zarar görmemesi için alınacak önlemler, ekonomik gelişmelerin yakından takip edilmesini gerektiriyor. İşten çıkarmalar ve iflas riskleri, özellikle daralma ihtimali olan sektörlerde kendini gösterebilir.
Güncel ekonomik ortam, belirsizlik ve risklerin artmasına işaret ederken, piyasalar yatırımcılarına dikkatli ve tedbirli hareket etmeleri konusunda uyarılarda bulunuyor. Ekonomik stratejiler ve iyileştirici politikaların zamanında uygulanması, genel piyasaların dengelenmesi açısından büyük önem taşıyor.

