Dubai’de düzenlenen TOKEN2049 konferansında, tanınmış makroekonomi uzmanı Raoul Pal, küresel para arzındaki artışın ve düşük yatırımcı iştahının piyasalarda daha önce görülmemiş bir hareketliliğe yol açacağını ifade etti. Pal, “Banana Zone” olarak adlandırdığı yeni stratejisini ortaya koyarak, özellikle kripto para piyasasında tarihi boyutlarda bir boğa koşusunun yakında gerçekleşeceğine inanıyor.
Likiditenin Fiyatlara Etkisi Nedir?
Pal, varlık değerlerinin büyük oranda piyasaya giren likidite akışına bağlı olduğunu belirtti. Yatırım araçlarının, ister kripto para ister hisse senedi olsun, genişleyen para arzından olumlu etkilenmesi gerektiğini vurguladı. Bu durum karşısında, enflasyonun ve para biriminin değer kaybetmesinin, yatırımcıların servetlerinin erozyonuna yol açtığına dikkat çekti.
Korkuya kulak asmayın, parayı takip edin.
Konferansta, özellikle Bitcoin ve Nasdaq endeksi örnekleriyle likidite akışının varlık fiyatlarını nasıl desteklediğini anlatan Pal, yıl bazında gizli bir “servet vergisi” olarak %11 civarında bir etki gözlemlendiğini ifade etti. Bu durum, yatırımcıların mevcut durumdan fayda sağlayabilmeleri için daha yüksek getiri hedefleri belirlemeleri gerektiğini ortaya koyuyor.
“Banana Zone” Teorisi ve Yeni Yaklaşımlar
Pal, Bitcoin’in “Mania Phase” aşamasına geçtiğini söyleyerek, fiyatların 250 bin ile 450 bin dolar bandına çıkabileceğini öngörüyor. Aynı zamanda altcoin’lerde de yüksek katlanma oranları öngörülüyor. Kripto paralara olan ilginin artmasıyla birlikte, özellikle klasik yatırım yollarının yetersiz kaldığı milenyum kuşağının alternatif arayışlarına yöneldiğini belirtti.
Genç yatırımcıların volatiliteye razı olduğunu ifade eden Pal, geleneksel piyasalarda elde edilemeyen getirilerden kaçınarak dijital paralara yönelmelerinin önemine işaret etti. Bu strateji, 2012’den bu yana Bitcoin’in ortalama %130 getiri sağlamasıyla da destekleniyor.
Ayrıca, yatırımcılara dikkatli olmaları, kaldıraç ve dolandırıcılıklardan uzak durmaları gerektiğini hatırlatan Pal, varlıkların güvenli depolanması ve makroekonomik göstergelerin yakından izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Yatırım stratejileri ve piyasa trendlerini takip edenlerin, gelecekteki değişimlere daha erken adapte olabileceği öne sürülüyor.