ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikaları, alışılmışın dışında yorumlar ve ısrarlı faiz indirimi talepleriyle dikkat çekiyor. Ekonomik dengeleri yeniden kurmaya çalışan Trump’ın teorisi, enflasyon ve faizlerin aynı anda düşebileceği üzerine kurulu. Geçtiğimiz günlerde, yeni Fed üyesi Miran, başkanın bu sıra dışı bakış açısını kamuoyuna anlatmak üzere resmi bir konuşma yaptı.
Trump’ın Ekonomik Bakış Açısı
Trump, göreve geldiği günden bu yana geleneksel uygulamaların dışına çıkarak, ABD’nin borcuyla mücadele etmek ve ekonomik gücü artırmak için çeşitli yöntemler deniyor. Sürekli faiz indirimleri çağrısı yapan Trump, Fed Başkanı Powell’ı dahi eleştirerek, para politikasının değişmesi gerektiğini savunuyor.
Miran, New York Ekonomi Kulübü’nde yaptığı konuşmada, Trump’ın ekonomi teorisinin arka planını açıkladı. Faizlerin belirlenmesinde esas alınan göstergeler kapsamında enflasyon, nötr faiz oranı ve üretim açığı öne çıkıyor. Miran’a göre, bu üç unsur ekonomik politikanın merkezinde.
“Ancak, nötr faiz oranındaki değişiklikler, yani ekonomi tam istihdamdayken ne genişletici ne de daraltıcı olacak politika faizi, genellikle yeterince değer görmemektedir.” – Miran
Nötr Faiz Oranı ve Enflasyon Dinamikleri
Miran, nötr faiz oranının zamanla demografik değişimler, kamu mali politikaları ve göç gibi faktörlerden etkilendiğini vurguluyor. Kimi unsurlar faiz oranında yukarı yönlü baskı yaparken, son zamanlarda özellikle göç ve bütçe politikalarındaki değişimler aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Miran’ın önerisine göre uygun faiz oranı yüzde 2 civarında olmalı.
“Faiz bir ekonomideki tasarruf ve yatırım dengesini yansıtır ve… sınır ve maliye politikalarındaki değişikliklerin nötr faiz oranı üzerinde yarattığı güçlü aşağı yönlü baskının yeterince dikkate alınmaması, bazılarının politikanın gerçekte olduğundan daha az kısıtlayıcı olduğuna inanmasına neden oluyor.” – Miran
Enflasyonun da para politikası için anahtar olduğuna değinen Miran, kira enflasyonunun ölçülmesindeki gecikmelere ve bunun genel enflasyona etkisine dikkat çekti. Son dönemde yeni kira artışları yavaşladığı için, önümüzdeki yıllarda enflasyonda belirgin bir gerileme bekleniyor.
“Ölçülen enflasyon, kira enflasyonunu gecikmeli olarak dahil ettiğinden… şu anda, yeni kira endeksleri bu enflasyonun oldukça altında, yıllık bazda yaklaşık %1 olduğunu gösteriyor.” – Miran
ABD’nin göç politikasında katılaşmanın, nüfus artışını yavaşlatacağı ve bunun da enflasyon ile faizler üzerinde düşürücü bir etki yaratacağı belirtiliyor. Bu süreçte, ülkeyi terk etmesi beklenen göçmenlerle birlikte yıllık nüfus artışı ciddi şekilde azalacak, böylece ekonomik göstergeler aşağı çekilecek.
Öte yandan, Trump’ın ticaret ve gümrük politikaları da mali dengeler üzerinde önemli etkiye sahip. Özellikle tarifelerin bütçe açığını azaltması ve regülasyonların gevşemesiyle şirketlerin koşullarının kolaylaşması, nötr faiz oranlarının da düşmesine yol açıyor.
“Dikkate aldığım şokları da dahil ettiğimde, yeni bir reel faiz değeri elde ediyorum… standart Taylor kuralı yaklaşımına göre faiz oranı yaklaşık %2 ila %2,25 arasında olmalıdır.” – Miran
Son olarak, Miran para politikasının mevcut durumda oldukça kısıtlayıcı olduğuna ve kısa vadede faizlerin bu seviyelerde tutulmasının ekonomik riskleri artırabileceğine dikkat çekiyor. Trump’ın bu yıl hayata geçirdiği politika değişikliklerinin Fed tarafından yeterince dikkate alınmadığı ise önemli bir eleştiri olarak öne çıkıyor.
ABD ekonomi politikasında göç, bütçe, gümrük ve regülasyon alanlarında yapılan hamleler, yeni Fed üyesi tarafından detaylı biçimde değerlendirilirken, Trump’ın faiz ve enflasyon teorisinin dayanak noktaları da net bir şekilde ortaya koyulmuş oldu.

