Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın, Binance’in kurucusu olan Changpeng Zhao’yu affetmesi kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açtı. Trump, kendisine yöneltilen sorulara karşı oldukça net tepkiler verdi. Bir gazetecinin, kripto paralarla ilgili bağlantısını sorması üzerine Trump, doğrudan ve eleştirel bir şekilde cevapladı.
“O kripto para kişisini tanımıyorum. Çok iyi insanların isteğiyle affettim. Siz kripto parayı bilmiyorsunuz, hiçbir şeyi bilmiyorsunuz, sahte habersiniz.”
Bu sözler Washington’da siyasi ve finans çevrelerinde dikkatle takip edildi.
Trump ve Finansal Bağlar
Kripto para analizleriyle tanınan FatMan isimli bir analist, Trump’ın bu affı arkasında finansal çıkar ilişkileri olabileceğini iddia etti. FatMan’ın iddiası, Binance’in büyük rezervlerini WLF isimli stablecoin’de tutmasına ve bunun sonucunda önemli bir faiz getirisi elde etmesine dayanıyor. Söz konusu kazancın yıllık 80 ila 87 milyon dolar arasında olduğu belirtiliyor.
Bununla birlikte FatMan, Trump ailesinin WLF’deki kârın yaklaşık %60’ına sahip olduğu bilgisini paylaştı. Böylece, Trump ailesinin yılda 48 ila 52 milyon dolar arasında ilave bir gelir elde ettiğinden söz etti. Analistin açıklaması oldukça çarpıcıydı:
“Artık açıkça bir başkana servet aktarabiliyorsunuz. Bu durum komik ama gerçek.”
Gündemdeki Etik Soru İşaretleri
Trump’ın, Changpeng Zhao’yu affetmesi kripto para ekosisteminde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bazı uzmanlar, bu affın sektörün üzerindeki belirsizlikleri kaldıracağına inanıyor. Diğer bir grup ise adalet ve etik konularında ciddi eleştirilerde bulunuyor; siyasi kararların kişisel ya da ekonomik çıkarlara hizmet ettiğini iddia ediyorlar.
Ayrıca Trump’ın konuyla ilgili yaklaşımı, kripto varlıkları düzenleyen adımların nasıl şekilleneceği konusunda da yeni tartışmaları tetikledi. Analist FatMan, affı kişisel olarak problemli bulmasa da, şu görüşü paylaştı:
Sistemin artık açıkça “şeffaf rüşvet” dönemine geçtiğini düşünüyorum.
Gelişmelerin ardından kripto topluluğu, hem hükümet politikalarının hem de büyük şirketlerin uygulamalarının sektörün geleceği üzerindeki etkilerini tartışıyor. Özellikle karar mekanizmalarında finansal çıkarların rolü büyük bir soru işareti yaratmış durumda.
Benzer örneklerin artabileceği, siyasi mercilerin şirketlerle olan parasal ilişkilerinin daha fazla sorgulanacağı öngörülüyor. Tüm bu gelişmeler, hem ABD’de hem de global ölçekte kripto dünyasının nasıl bir yöne evrileceği konusunda fikirleri çeşitlendiriyor.
Görünen o ki Trump’ın kararı ve ardından yapılan açıklamalar, hem kripto ekosistemini hem de finans-politiğin kesişim noktasındaki etik tartışmaları uzun süre gündemde tutacak gibi görünüyor.

