Kripto para sektöründe son dönemde en çok konuşulan başlıklardan biri, Solana (SOL) tabanlı borsa yatırım fonlarının (ETF) Amerikan finans otoriteleri tarafından onaylanma süreci oldu. Grayscale ve VanEck’in sunduğu Solana ETF’lerine dair güncellenmiş S-1 kayıt belgeleri, piyasada fonların yakında işleme açılabileceğine dair umutları artırdı.
Fonların Maliyet ve Saklama Yapıları
Grayscale’in yayımladığı güncellenmiş başvuru belgelerinde, Solana ETF’si için sponsor ücretinin yüzde 2,5 seviyesinde olacağı belirlendi. Bu oran, sektör genelindeki uygulamalar ve yönetim masrafları göz önüne alınarak tespit edildi ve fonun nakit bazlı çalışacağı bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, fonun saklama hizmetleri konusunda Coinbase ile çalışılması dikkat çekti.
Coinbase’in, kripto varlıkların güvenli şekilde saklanmasına imkân tanıyan teknolojiye sahip olması, yatırımcıların güvenliği için olumlu bir adım olarak öne çıkıyor. Böylelikle, ETF yatırımcılarının varlıklarının korunması konusunda daha fazla güvence sağlanmış oluyor.
Grayscale’in resmi bir açıklaması ise şöyleydi:
“Yatırımcılar için maliyet ve şeffaflık önemli. Sunduğumuz verilerle beklentileri karşılamayı amaçlıyoruz.”
Sürecin Seyri ve Olası Sonuçlar
Hem Grayscale hem de VanEck’in S-1 belgelerini güncellemesi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) değerlendirme sürecine pozitif bir işaret olarak yorumlanıyor. Uzmanlar, başvurulardaki ayrıntılı veri ve şeffaflığın, ETF onayı için olumlu bir ortam oluşturduğuna inanıyor.
VanEck de Solana ETF’si ile ilgili benzer şekilde, yatırımcılara bilgi akışını rahatlatacak detayları kamuoyu ile paylaştı. Bu bilgiler, potansiyel yatırımcılar için sağlıklı bir karar altyapısı oluşturmayı hedefliyor.
SOL tabanlı ETF’lerin büyük kısmında nihai karar tarihi ekim ayı olsa da, Grayscale ve VanEck’in başvuruları özelinde kararın önümüzdeki haftalarda açıklanması bekleniyor. Sektör temsilcileri ve yatırımcılar, son gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ediyor.
Fonların maliyet, saklama ve işleyiş detaylarının kamuoyuna açıklanması, yatırımcılar açısından şeffaflığı ve güveni artırıcı bir gelişme olarak görülüyor. Ayrıca, sürecin hızlı ilerlemesi, piyasada talep artışına ve farklı yatırım araçlarının oluşmasına zemin hazırlıyor. Denetleyici kurumların vereceği kararlar ise bu süreçte belirleyici rol oynamaya devam edecek.

