Geçtiğimiz hafta, küresel çapta kripto para tabanlı yatırım fonlarında ciddi bir sermaye çıkışı yaşandı. Toplamda 2 milyar dolarlık bu çıkış, yılın en yüksek haftalık kaybı olarak kayıtlara geçti. Özellikle ABD’deki belirsiz para politikaları ve büyük yatırımcıların satış baskısı, yatırımcılarda güvensizlik oluşturdu.
ABD Kaynaklı Baskı ve Bölgesel Farklılıklar
CoinShares’in yayımladığı haftalık rapora göre, Amerika’daki yatırımcılar 1.97 milyar dolarlık çıkış ile küresel fon çıkışının büyük kısmını oluşturdu. İsviçre ve Hong Kong’da ise yatırım ürünlerinden sırasıyla 39.9 milyon ve 12.3 milyon dolar çıktı gerçekleşti.
Dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise Almanya’dan geldi. Alman yatırımcılar, piyasadaki genel olumsuz hava ve düşük fiyatlara rağmen alıma yönelerek 13.2 milyon dolarlık yeni giriş yaptı. Bölgeler arası bu farklar, yatırımcı davranışlarındaki ayrışmayı açıkça ortaya koydu.
Analistler, yaşanan bu düşüşte ABD Merkez Bankası’nın faiz politikası konusundaki belirsizlik ve büyük yatırımcıların satışlarının etkili olduğunu belirtti.
Raporda, kripto tabanlı yatırım ürünlerinin toplam yönetilen varlık büyüklüğünün son altı haftada yüzde 27 oranında azaldığı ve 191 milyar dolara gerilediği vurgulandı. Bu düşüşün temelinde makroekonomik gelişmelerin de etkili olduğu aktarılıyor.
Bitcoin ve Ethereum Fonlarında Büyük Kayıp
En büyük çıkışlar, lider kripto paralarda yaşandı. Bitcoin yatırım fonlarından 1.38 milyar dolar, Ethereum’dan ise 689 milyon dolar çıkış oldu. Bu miktar Bitcoin’de toplam varlıkların yüzde 2’sine, Ethereum’da ise yüzde 4’üne karşılık geliyor.
Daha düşük oranlı olmakla birlikte Solana ve XRP’de de sırasıyla 8.3 milyon ve 15.5 milyon dolar fon çıkışı gözlendi. Diğer yandan Litecoin, Sui ve Cardano ürünlerinde mütevazı da olsa fon girişleri gerçekleşti.
Yatırımcılar, piyasalardaki oynaklığı azaltmak amacıyla portföylerinde çeşitliliği otomatik olarak sağlayan çoklu varlık temelli ürünlere yöneldi. Son üç haftada bu tür yatırım ürünlerine 69 milyon dolar giriş oldu. Ayrıca yatırımcılar, short Bitcoin pozisyonlarına ilgi göstererek riskten korunma stratejilerini de ön plana çıkardı.
Uzmanlara göre, kısa vadede baskılar devam etse de, portföy çeşitliliği ve riskten kaçınma eğilimleri, piyasaların daha dengeli bir şekilde yeniden yapılanmasına zemin hazırlayabilir.

