Kripto para piyasalarında son günlerde yaşanan gelişmeler, yatırımcıların dikkatini bir kez daha çekti. Orta Doğu’daki siyasi gerilimle birlikte piyasada volatilite artış gösterirken, Bitcoin gibi büyük kripto paralarda değer kayıpları görüldü. Ancak bazı büyük yatırımcıların bu riskli ortamda alım yapmaya devam etmesi, sektörde yeni bir tartışma başlattı.
Balina Stratejisinde Son Durum
Son günlerde özellikle Strategy adlı kripto balinasının hareketleri mercek altına alındı. Yıllardır istikrarlı biçimde Bitcoin biriktiren bu büyük yatırımcı, geçtiğimiz hafta yeni alımlar gerçekleştirdi. Yapılan resmi açıklamaya göre, 9-15 Haziran tarihleri arasında 10.100 BTC satın alındı.
Strategy, yayınladığı belgede, “Toplam Bitcoin varlığımızı 592.100 BTC seviyesine çıkardık. Son alımımızın ortalama maliyeti 104.080 dolar ve toplam harcamamız 1,05 milyar doları buldu,” ifadelerine yer verdi.
Bu gelişmeyle birlikte Strategy’nin elinde bulundurduğu Bitcoin miktarı 592 binin üzerine çıkarken, şirketin rezervlerinin maliyeti 41,84 milyar dolara dayandı. 2025 için ortalama getiri ise yüzde 20’ye yaklaşmış durumda. Şirketin BTC başına ortalama maliyeti ise 70.666 dolar olarak açıklandı.
Jeopolitik Gelişmeler ve Piyasa Tepkileri
Siyasi arenada yaşanan dalgalanmalar da yatırımcı psikolojisini etkiliyor. Geçen hafta ABD’nin Çin’le ticaret anlaşmasına dair yaptığı yeni duyurunun ardından, İran ve İsrail arasındaki çatışmalarla piyasada yeni bir endişe dalgası oluştu. BTC fiyatındaki oynaklığın en büyük nedenlerinden biri de bu gelişmelere bağlanıyor.
Bir piyasa analisti, “Son askeri operasyonlar haftanın başında tamamlanıyor ve ardından diplomatik görüşmeler başlıyor. Ancak bu sefer nasıl bir süreç işleyecek, henüz belli değil,” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm bu belirsizlikler devam ederken, Strategy gibi büyük yatırımcıların milyarlarca dolarlık yeni alımlara yönelmesi dikkat çekiyor. Şirketin yeni alımlar planladığı da duyuruldu. Piyasadaki gerilimlerin bir süre daha devam edip etmeyeceği ise merakla takip ediliyor.
Aynı zamanda ABD başkan adaylarından Trump’ın kendi markasıyla telefon üretmeyi planladığını açıklaması, teknolojik alanlardaki gelişmelerin de piyasalar üzerinde etkili olmaya devam ettiğini gösterdi. İsrail-İran arasında ateşkes çağrıları yoğunlaşsa da, riskler tamamen ortadan kalkmış değil.
Böylesi bir ortamda büyük oyuncuların attığı adımlar, sektörün kısa ve orta vadedeki yönünü belirleyecek gibi görünüyor. Yatırımcılar ise hem jeopolitik hem finansal gelişmeleri dikkatle takip etmek zorunda kalacaklar.

