Son dönemde İran’a yönelik ABD hava saldırılarının ardından, İran yönetiminin Hürmüz Boğazı’nı deniz trafiğine kapatma olasılığının arttığı gözlemleniyor. Bu ihtimal, dünya enerji ticaretinin merkezi konumundaki boğazın risk altında olduğunu gösteriyor. Küresel petrol taşımacılığının kritik noktalarından biri olan bu bölgede yaşanacak bir kriz, tüm dünyada ekonomik sıkıntılara yol açabilir.
Hürmüz Boğazı’nda Alarm Zilleri
Polymarket isimli tahmin platformunda, “İran Hürmüz Boğazı’nı Haziran sonuna kadar kapatır mı?” sorusu üzerinden yürütülen kontratlarda büyük bir hareketlilik yaşandı. Konunun gündeme gelmesinden kısa süre sonra, boğazın kapanma ihtimaline dair beklentiler hızla yükseldi. Özellikle kısa dönem senaryolarında bu riskin yüzde 40’lara ulaşması dikkat çekti. Yıl sonu için konuşulan kapanma olasılığı ise yüzde 52’ye kadar çıktı.
Jeopolitik gerilimdeki artış, piyasaların beklentilerini de büyük ölçüde etkiledi. Bu durumda yatırımcıların risk algısı tırmanırken, enerji şirketlerinin ve finans piyasalarının dikkatle gelişmeleri izlediği ifade ediliyor.
Enerji ve Finans Piyasalarında Dalgalanma
Orta Doğu’daki kritik gözlemciler, Hürmüz Boğazı’ndan her gün ortalama 20 milyon varil petrolün taşındığını belirtiyor. Bu rakam, dünya toplam petrol tüketiminin yüzde 20’sine karşılık geliyor. Bölgede yaşanacak herhangi bir aksamanın ise, enerji zincirinde zincirleme bir etki yaratacağı tahmin ediliyor.
Donald Trump, hava saldırılarını doğrulayarak, “Orta Doğu’nun kabadayısı (İran) barış yapmaya zorlandı,” açıklamasında bulundu.
Finans kurumlarının raporlarına göre, Boğaz’ın olası bir kapanışı petrol fiyatlarında büyük artışlar meydana getirebilir. JPMorgan analistleri, bu senaryoda brent petrolün varil fiyatının 120 ila 130 dolar arasında olabileceğine işaret ediyor. Bu da enerji maliyetleri üzerinde baskı oluştururken, ithalatçı ülkelerde ek ekonomik sorunların gündeme gelmesi anlamına geliyor.
Enerji fiyatlarında hızlı yükseliş, mevcut küresel ticaret sorunlarına ek olarak, dünya genelinde yüksek enflasyon ve ekonomik durgunluk riskini artırıyor. Özellikle kripto para piyasaları, belirsizlik ortamında zaten kırılgan durumda olduğundan, fiyatlarında aşağı yönlü hareketler yaşanabilir.
Boğazdaki gelişmelerin piyasalardaki temkinli hareketleri artırdığı, güvenlik kaygılarının ön plana çıktığı bir sürece girildiği görülüyor. Yatırımcılar hem tedarik zinciri, hem de finansal planlamalarını yeni risklere göre gözden geçirmek zorunda kalıyorlar.
Hürmüz Boğazı’ndaki riskler, tüm dünyada enerji tedariki, fiyat istikrarı ve finansal piyasa dengeleri üzerinde belirleyici olmaya devam edecek. Bu gelişmelerin orta ve uzun vadeli etkisi ise, büyük ölçüde bölgede atılacak siyasi ve askeri adımlara bağlı olacak.

