Hong Kong Para Otoritesi (HKMA), bankaların kripto paraları portföylerinde tutarken uyması gereken sermaye gerekliliklerini gevşetmeyi gündemine aldı. Bu konuda hazırlanan yeni düzenleme taslağı, Basel standartlarının Hong Kong’a nasıl adapte edileceğini belirliyor ve 2026 başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Yeni Düzenlemenin İçeriği
Taslakta, “CRP-1” isimli politika modülüyle bankacılık sektörüne yönelik uygulanacak kurallar tanımlanıyor. Özellikle izinsiz blockchainlerde yer alan kripto varlıklara dair sermaye gereksinimleri esnetilebiliyor. Eğer bir kripto paranın ihracatçısı, etkili risk yönetimi ve uygun denetim uygulamaları sunuyorsa, bankanın bu varlıklar için ayırması gereken sermaye miktarı azaltılabilecek.
“Küresel düzenlemelere uyum hedeflenmektedir ancak yerel sektörün de görüş ve ihtiyaçları dikkate alınacaktır.”
HKMA, düzenlemenin son şeklini vermeden önce bankacılık sektörüyle danışma sürecini başlattı. Böylece, yerel finans kuruluşlarının öneri ve görüşleri alınacak, kurallar bu geri bildirimlere göre yeniden şekillenecek. Hedef, hem uluslararası standartlara bağlı kalmak hem de Hong Kong’da finans sektörünün kripto paralara daha kolayca erişebilmesini sağlamak.
Hong Kong Kriptoda Öncü Olma Yolunda
Bölge, son yıllarda dijital varlık alanında hızlı adımlar atıyor. Kripto para borsaları için lisanslama sistemi devreye sokuldu, stabilcoin ihracı için yasal çerçeve oluşturuldu. Ayrıca, Ağustos ayında lisanslı kripto platformlarına, müşteri varlıklarının korunması konusunda ilave yükümlülükler getirildi.
Çin anakarasında kriptoya dair katı yasaklar sürerken Hong Kong daha kapsayıcı bir yol izliyor. Düzenleyici otoriteler, kripto paraların finansal sisteme entegrasyonunu destekleyerek bölgesel yatırımcıların önünü açıyor.
“Düzenlemenin amacı, finans sektörünün kripto paralara uyumunu kolaylaştırmak ve uluslararası rekabet gücünü artırmaktır.”
Hong Kong Para Otoritesi’nin bu adımı, küresel finans merkezi olma yolunda kripto ekonomisine verdiği desteğin bir sonucu olarak görülüyor. Beklenen düzenleme sayesinde, bankalar dijital varlıklara yönelik daha düşük yükümlülüklerle hareket edebilecek. Bu da hem finansal inovasyonun hem de uluslararası yatırım fırsatlarının önünü açıyor.

