Kripto para piyasalarındaki gelişmeler sıkça gündeme gelse de, Franklin Templeton CEO’su Jenny Johnson, odak noktasının farklı olması gerektiğine işaret ediyor. Yakın zamanda Wyoming’de düzenlenen SALT konferansına katılan Johnson, Bitcoin gibi öncü kripto varlıkların yanında, asıl fırsatın sektörü ayakta tutan altyapı unsurlarında yattığını vurguladı.
Bitcoin’in Rolüne Eleştirel Bakış
Johnson’a göre, birçok kişi için Bitcoin ekonomik belirsizliklerde “güvenli liman” işlevi üstleniyor. Ancak, Bitcoin gibi dijital paraların popülerleşmesi, bazen arka planda süren büyük teknolojik dönüşümün üzerini örtebiliyor.
“Bitcoin, finansal hizmetlerde yaşanacak en büyük dönüşümlerden birinin önündeki en büyük dikkat dağıtıcı unsurlardan biri.”
CEO’nun görüşü, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarından ziyade, uzun vadede sektöre yön verecek blockchain ve altyapı teknolojilerinin altını çiziyor. Johnson, esas yatırım potansiyelinin bu yenilikçi sistemlerde yer aldığını düşünüyor.
Konferansta yaptığı konuşmada, blockchainin yalnızca kripto para üretmekle sınırlı kalmadığını, yeni nesil uygulamalara zemin sunduğunu ifade etti. Blockchainin, finansal sistemlerin işleyişine yönelik çığır açıcı etkilerinin olabileceğini; özellikle şeffaflık ve işlem güvenliği konusunda öne çıktığını aktardı.
Johnson: “Kamuya açık bir hissede, şirkete giren ve çıkan tüm işlemleri görmeyi hayal edin, ne kadar çok bilgi sağlar.”
Altyapı Stratejisi ve Regülasyonun Etkisi
Franklin Templeton, CEO koltuğunda Johnson’ın oturduğu 2020’den bu yana, dijital varlıklar ve blockchain tabanlı finansal ürünlere yönelik stratejik adımlar attı. Şirket, blockchain üzerinde tokenlaştırılmış yatırım fonları gibi yenilikçi ürünler geliştirdi.
Johnson, finansal ürünlerin önümüzdeki yıllarda blockchaine taşınacağı görüşünde. Bu dönüşümün işlem maliyetlerini azaltacak ve verimliliği artıracak önemli bir gelişme olduğu düşünülüyor. Ancak, regülasyon konusundaki belirsizlikler sektörün hızını kesiyor.
CEO Johnson, “Regülasyon, bu geçişteki en büyük engel olarak öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Yatırımcılar ve şirketler için, regülatörlerin çekingen tutumu, yeni teknolojilere adapte olmayı yavaşlatıyor. Öte yandan, altyapı sağlayıcıları için müşteri talebinin artması ve rekabet avantajı mümkün görünüyor. Dönüşüm sürecinde, altyapı odaklı çözümler ön plana çıkmaya devam edecek.

