Amerikan Merkez Bankası Fed’in yaklaşık bir yıl aradan sonra ilk kez faiz indirimine gideceği beklentisi piyasaların gündeminde öne çıkıyor. Bu kritik karar öncesinde, Fitch Ratings ve üç büyük finans kuruluşu ABD ekonomisi ve geleceği üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Haberimizde hem faiz kararıyla ilgili beklentileri hem de Fitch’in uyarılarını ayrıntılara inerek ele alıyoruz.
Faiz Kararı Öncesinde Finans Kuruluşlarının Tahminleri
Ekonomideki yavaşlama, istihdam piyasasındaki zayıflık ve enflasyondaki hedefin uzağında seyreden rakamlar, Fed’in faizlerde indirim yapmaya mecbur kalmasına kapı aralıyor. Bu süreçte kripto para yatırımcıları için de yeni fırsatlar ve riskler gündeme geliyor.
Wells Fargo uzmanları, faizlerin sabit tutulmasına rağmen Amerikan Merkez Bankası’nın politikasını ileriki aylarda gevşetmesini bekliyor ve yıl sonunda faiz oranlarının %4,00-%4,25 seviyelerine gerileyeceğini öngörüyorlar. Ayrıca, önümüzdeki yıl içinde toplamda 75 baz puanlık ilave bir faiz indirimi daha olabileceğine dikkat çekiyorlar.
“Fed’in Eylül ayında gevşemeye devam etmesini ve fon oranını daha önceki tahminlerle tutarlı olarak %4,00-%4,25 seviyesine indirmesini bekliyoruz.”
Unicredit ise Fed’den bu ay 25 baz puanlık bir faiz indirimi beklerken, yıl sonunda ve sonraki haziran ayında kısıtlı da olsa indirime devam edileceğini düşünüyor. Analistler istihdam rakamlarında görülen düşüşler ve enflasyonun %2 hedefinin uzağında kalması nedeniyle, piyasaların temkinli olması gerektiğini vurguluyor.
Societe Generale cephesinde ise risklerin arttığına ve Fed’in piyasa beklentisinin ötesinde, daha güçlü müdahalelere başvurabileceğine dikkat çekiliyor. Bazı analistler kısa vadede 50 baz puanlık sürpriz bir indirim ihtimalini masada görüyor.
Fitch Ratings’ten Trump Politikalarına Dair Uyarı
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD hükümetinin çip sektörü üzerindeki politikalarını değerlendirdiği son raporunda, Intel’e yapılan devlet yatırımının beklenmedik verimsizliklere yol açabileceği konusunda dikkat çekici bir uyarıda bulundu.
“Hükümetin Intel’deki pasif hissesi vergi mükelleflerine yatırım getirisi sağlamayı amaçlar. Ancak Intel ve TSMC’nin yatırımlarının hızını ve büyüklüğünü bozabilir.”
Ohio’daki fabrika yatırımlarının ilerletilmesinde dış müşteri bulmanın zorlaşabileceği, bunun da hem Inteli’in finansal dengesini, hem de ABD’nin çip tedarik zincirini riske atabileceği fikri öne çıkıyor. Rapor, devlet müdahalesinin uzun vadede şirketlerin küresel rekabetçiliğini zayıflatabileceğine vurgu yapıyor.
“Ohio fabrikası yatırımlarının hızlandırılmasını zorunlu kılması halinde, verimsizlikler Intel’in nakit akışlarını ve kredi profilini olumsuz etkileyebilir.”
Ayrıca hükümetin Nvidia ve AMD gibi dev şirketlere, Intel’in yeni projelerinde daha fazla kaynak kullanmaları yönünde baskı uygulamasının da kârlılığı olumsuz etkileyebileceği değerlendiriliyor.
“Bu durum, hükümetin Nvidia ve AMD gibi önde gelen fabrikasız çip üreticilerine Intel’in yeni gelişmekte olan dökümhane işiyle önemli miktarda ikinci kaynak kullanmaları için baskı yapma olasılığını artırıyor ve bu da karlılığı baskılayabilir.”
ABD’nin amiral şirketlerinin, Trump dönemi politikaları nedeniyle dünya genelinde rekabet ve büyüme avantajlarını kaybetme riski artıyor. Bu da, riskli piyasalarda dalgalanmalar oluşturabileceği için kripto paralarda da dolaylı etkiler doğurabilir.

