Küresel piyasalarda, Amerikan Merkez Bankası yani Fed’in para politikaları hakkındaki belirsizlik sürerken piyasalar geleceğe dair net bir yol haritası göremiyor. Şu anki iktisadi ortam beklenmedik gelişmelerle dolu olduğundan, yatırımcılar hem verilerin üstünde bıraktığı olumlu izlenim hem de altında yatan kırılganlıklarla karşı karşıya kalıyor.
Fed’in Yol Ayrımındaki Tercihleri
Fed kısa vadede faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmadı ve mevcut durumda iki farklı tablo var: güçlü görünen ekonomik göstergeler, aynı anda zayıflık emareleri taşıyor. Yapay zekâ yatırımlarının ve hanehalkı servetinin yarattığı canlılık kısmen korunurken, ticaret savaşlarının ve ek gümrük vergilerinin potansiyel olumsuz etkileri ön plana çıkmaya başlıyor.
Ekonomik veriler açıkça iki uçlu bir dünya yansıtıyor. Fed Başkanı Jerome Powell, gümrük vergilerinin ekonomi üzerindeki etkilerini görmek için beklemeyi tercih etti ve Eylül ayında bir karar taahhüdünde bulunmadı.
“Yanlış bir hamle yapmak yerine beklemek daha kabul edilebilir bir hata olur.”
İş Gücü Piyasası ve Tüketici Davranışları
Son veriler, istihdamın göründüğü kadar güçlü olmadığına işaret ediyor. Ekonomist Neil Dutta, işsizlik oranının istihdam piyasalarındaki gelişmeleri analiz etmek için tek başına yeterli olmadığını belirtiyor. Birçok sektörde yeni istihdam artışı gözlenmiyor ve ücret artış beklentisi zayıflamış durumda.
“İşgücü piyasası, istikrarlı bir zayıflama döneminin sinyallerini veriyor.”
Powell da, işçi arzında genel istikrar yaşansa da piyasanın zayıflama eğiliminde olduğunu kabul ediyor. Bu nedenle Fed, artan enflasyon ve kırılgan istihdam ortamı arasında temkinli bir duruş sergiliyor. Buradaki en büyük risk, enflasyonun ağırlık kazanması nedeniyle faizleri indirmekten kaçınılması olarak öne çıkıyor.
Öte yandan, Bank of America Enstitüsü’nün verileri, 2008’den beri ilk kez otel, uçak bileti, restoran harcamalarında istikrarlı bir azalma olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca düşük gelirli hanelerin kredi kartı harcamaları da uzun bir süredir ilk defa düşüş eğilimi gösterdi. Enstitü Başkanı Liz Everett Krisberg, talebin zayıfladığını fakat tam anlamıyla durmadığını vurguluyor.
“Tüketici harcamalarında soğuma var ama tam bir durma yok.”
Gayrimenkul sektöründe de benzer bir tablo çiziliyor; konut yatırımlarındaki azalma ve yükselen ipotek oranları nedeniyle insanlar konut alımlarında isteksiz davranıyorlar. Bu ortamda, hem istihdam hem de tüketici harcamaları geleceğe dair önemli uyarılar veriyor.
Kripto para piyasaları ise, Fed’in birkaç ay boyunca faiz kararlarında temkinli yaklaşmasından doğrudan etkileniyor. Piyasadaki sıkı para politikasının devamı, riskli varlıklar üzerinde baskı oluşturuyor. Bitcoin’in son dönemde 118 bin dolar altına gerilemesi de, mevcut belirsizliğin ve Fed’in frene basma eğiliminin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

