Fed’in yılın son toplantısında alınacak faiz kararı merakla bekleniyor. Piyasalarda beklentiler genellikle Fed toplantısından bir hafta önce netleşiyor ve son günlerde yapılan açıklamalar, bu beklentileri şekillendiriyor. Son olarak San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Daly’nin söyledikleri, Fed’in izleyeceği politika için önemli sinyaller verdi.
Karar Öncesinde Fed Üyeleri Arasında Bölünme
Geçtiğimiz hafta içinde paylaşılmış olan bilgiler, Fed’in 12 temel üyesinin faiz indirimi veya sabit bırakılması konusundaki eğilimlerinin neredeyse eşit olduğunu gösteriyor. Bir tarafta faiz indirimini destekleyen üyeler, diğer tarafta ise bu adımı erken bulan isimler yer alıyor. Kalan iki üyenin, yani Başkan Powell ve Jefferson’ın, Aralık için net bir tavır sergilememeleri belirsizliğin devam etmesine neden oluyor.
“İşgücü piyasasında, bu durumu aşabileceğimizden pek emin değilim. Şu anda yeterince kırılgan bir durumda ve risk, doğrusal olmayan bir değişim yaşanması.”
Mary Daly’nin bu sözleri, istihdamın Fed kararlarında önemli bir unsur olmayı sürdüreceğine işaret ediyor.
Piyasaların Odağı: Enflasyon ve İstihdam
Daly ayrıca enflasyonun, beklenen düzeyde yükselmemesinin riskleri azalttığını ve asıl dikkatin istihdam piyasasında olması gerektiğini belirtti. Bu yıl başlarında maliyetlerde artış beklentisi öne çıkarken, enflasyonun tahmin edildiği kadar yükselmemesi, politika yapıcıların bakış açılarını değiştirdi.
“Bu durum (düşük istihdam ve düşük işten çıkarma) devam ederse ve buna bazı ek işten çıkarmalar eklenirse ya da şirketler ‘Üretimim düşündüğüm kadar artmıyor… istihdamı azaltacağım’ derse, o zaman bu duruma karşı çok savunmasız kalırız.”
Daly’nin bu uyarısı, Fed’in faiz indirimi kararını verirken istihdam üzerindeki potansiyel etkileri de dikkatle değerlendireceğini gösteriyor.
Fed üyeleri arasında faiz indirimini destekleyenler ve karşı çıkanlar net şekilde ayrılmış durumda. Bowman, Cook, Miran, Waller ve Williams indirimi savunurken; Barr, Collins, Goolsbee, Musalem ve Schmid bu adıma karşı olduklarını belirtiyor. Powell ve Jefferson ise henüz net bir pozisyon almamış görünüyor.
Öte yandan, oy hakkı olmayan bazı üyeler de düşüncelerini paylaşıyor. Paulson ve Daly indirimi savunurken, Hammack, Kashkari, Logan ve Bostic karşı çıkıyor. Bu isimlerin önümüzdeki yıl rotasyonla oy hakkı kazanıp kazanmayacakları da merak ediliyor.
Piyasalarda faiz indirimi ihtimaline ilişkin beklenti geçtiğimiz hafta yüzde 30’lara kadar gerilemişken, son açıklamalarla birlikte olasılığın yüzde 80’in üzerine çıktığı görülüyor. Şayet Fed beklenenin aksine bir adım atarsa, piyasalarda sert dalgalanmalar yaşanabilir.
Yatırımcılar ve piyasalar, Fed’in açıklamalarına ve sonrasında gelecek kararlara odaklanmış durumda. Merkez Bankası’nın herhangi bir sürpriz karar almaktan kaçınacağı ve piyasaların buna göre yön bulacağı düşünülüyor.

