ABD Merkez Bankası (Fed) uzun zamandır faiz indirimi yapmıyor. Bu konuda yaşanan durgunluk ve faiz oranlarının sabit kalması, özellikle seçim dönemi sonrasında alınan kararların siyasi olup olmadığı yönünde tartışmaları canlandırdı. Son dönemde Başkan Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik sert eleştirileri ve istifa haberleri gündemin ilk sırasına taşınmış durumda.
Trump’ın Powell’a Baskısı Artıyor
Seçimden önce Powell’ın, faiz indirimi yaparak Demokratlara avantaj sağladığı iddiası Trump tarafından gündeme taşınmıştı. 6 aydır beklenen faiz indiriminin gelmemesi ise, Trump’ın sabrını zorladı. Trump, sık sık sosyal medyada tepki göstererek faiz indirimi için Powell’a ağır ifadeler kullandı. Ayrıca, Fed’in kompleks yenileme projesindeki yüksek maliyeti de eleştiriler arasında yer aldı.
Bu eleştiriler üzerine Fed cephesinden açıklama geldi:
Tarihi bir bina restorasyonunun maliyeti yüksek; asıl bütçeye yük getiren sizin vergi düzenlemeleriniz.
Fed böylece harcama polemiğine kendi açısından yanıt verdi.
Görevden Alınma İddiaları ve Piyasa Tepkisi
Geçtiğimiz hafta Powell’ın istifa edeceği yönünde söylentiler yayıldı. Fed içinde de fikir ayrılıkları yaşanıyor; üç Fed yetkilisi Temmuz ayında faiz indirilebileceğine dair görüş bildirdi. Bu haberlerin ardından, ABD Konut Finansmanı Ajansı (FHFA) Başkanı da istifa söylentilerini ciddiye aldığını açıkladı.
Son gelişmelerde ise Beyaz Saray yetkililerinin, Powell’ın görevden alınması için bir taslak hazırladıkları ortaya çıktı.
Trump’ın Powell’ı yakında görevden alması muhtemel.
Bu açıklama, kamuoyunda Fed’in bağımsızlığı konusunda endişelere neden oldu.
Trump, Salı günü de milletvekilleriyle bu konuda görüş alışverişinde bulundu. Yetkililer ise kesin bir takvim belirlenmediğinin altını çiziyor. Piyasalar ise bu gelişmelerden etkileniyor; dolar endeksinde düşüş yaşanırken, hisse senedi ve kripto para piyasalarında dalgalanmalar gözlendi.
Powell’ın görevden alınması halinde, yerine Trump’ın atayacağı yeni bir başkan ile Fed’in piyasaya güven vermesi güçleşebilir. Ayrıca, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının zedelenme riski var. Trump’ın görevden alma adımlarına karşı açılan davalar ve olası hukuki mücadeleler ise sürecin gerginliğini artırıyor.
Tüm bu gelişmeler, ekonomik politikaların ve para piyasalarının geleceği hakkında soru işaretleri yaratmaya devam ediyor. Piyasalar, Fed’in kararlarında siyasi etkilerin olup olmadığını merak ederken, yaşanacak yeni gelişmelerin nasıl bir yol izleyeceği dikkatle takip ediliyor.

