Son dönemde hem enerji fiyatlarında ani yükselişler hem de beklenen tarife anlaşmalarının tamamlanamaması sebebiyle ekonomide enflasyon baskıları tekrar gündeme geliyor. Petrolün değerindeki keskin artış, özellikle Orta Doğu’daki jeopolitik gelişmelerin piyasaları sarmasıyla zirve yaparken, bu durum mevcut enflasyonist ortamı daha da kuvvetli hale getiriyor.
Jeopolitik Gerilimler ve Petrol Fiyatı
İran ile İsrail arasında tırmanan füze saldırıları, enerji piyasalarında panik havası oluşturdu. Savaş ihtimalinin artmasıyla petrol fiyatları kısa sürede yükselişe geçti. Özellikle Hürmüz Boğazı’nın kapanma tehdidi, küresel petrol ticaretinin %20’sinin bu bölgeden geçmesi sebebiyle fiyatların rekor seviyelere ulaşabileceği endişesini doğurdu.
Bu gelişmelerin ekonomi üzerinde yeni baskılar yaratması, ABD’de enflasyonun hedefin üzerinde seyretmesine neden oluyor. Bunun sonucunda para politikasına dair beklentiler de değişmeye başladı.
Fed Faiz Kararı ve Beklentiler
ABD Merkez Bankası (Fed), Haziran toplantısında piyasaların beklediği şekilde politika faizini değiştirmedi. Başkan Jerome Powell’ın yarım saat sonra yapacağı açıklamalar önem taşırken, faiz indiriminin en erken Eylül ayında gündeme gelebileceği tahmin ediliyor.
Fed, ekonomik görünümdeki belirsizliğin azalmaya başladığını ancak halen yüksek olduğunu belirtti. Ayrıca işsizliğin düşük, iş gücü piyasasının güçlü olduğunu ve enflasyonun halen yüksek seviyelerde seyrettiğini vurguladı.
Fed: Görünümdeki belirsizlik azaldı ancak hala yüksek seviyelerde.
Projeksiyonlara göre 2025’te 50 baz puanlık faiz indirimi öngörülüyor. 2026’da yüzde 3,6, 2027’de yüzde 3,4 oranında faiz bekleniyor. Uzun vadede ise bu oranın yüzde 3’e kadar ineceği tahmin ediliyor.
Fed, daha önceki politika metinlerinden işsizlik ve enflasyon artışı riskine dair ifadeleri çıkardı. Ayrıca, 2025 yılı büyüme beklentisini yüzde 1,7’den yüzde 1,4’e çekti, uzun vadeli büyüme tahminini ise yüzde 1,8’de tuttu.
Fed: İşsizlik oranı düşük seviyelerde seyrediyor ve işgücü piyasası koşulları sağlamlığını koruyor.
ABD piyasalarında Eylül ayında faiz indirimi olasılığı yüzde 71’e çıktı. Bu oran toplantı öncesinde yüzde 60 seviyesindeydi ve büyüyen jeopolitik risklerle birlikte beklentiler daha da yukarı taşındı.
Tüm bu gelişmeler ışığında, küresel piyasalarda belirsizlik sürüyor. Yatırımcılar hem Fed’in sonraki adımlarını hem de enerji piyasalarındaki hareketliliği yakından izliyor. Ekonomik görünümün yönünü, Fed’in faiz politikası kadar, uluslararası gelişmeler ve enerji maliyetlerindeki değişim belirleyecek gibi görünüyor.

