Kripto para piyasalarının gözü yeniden Bitcoin’de; çünkü lider kripto para birimi, üç yıldır istikrarlı bir yükseliş eğilimi sürdürdüğü 50 haftalık basit hareketli ortalamasına (SMA) yaklaşmış durumda. Bu seviye, yatırımcılar için geçmişte fiyatın güçlü biçimde destek bulduğu ve yeniden yükseldiği alan olarak öne çıkıyor.
Çin’in Vergi Kararı Piyasalara Moral Verebilir
Küresel risk iştahında hareketlilik yaratan gelişmelerden biri, Çin’in ABD’den ithal edilen belirli ürünlere uyguladığı ek vergileri bir yıl boyunca askıya alması olarak öne çıkıyor. Özellikle tarım ürünlerini kapsayan bu adım, küresel piyasalardaki belirsizliğin biraz hafiflemesine neden oldu.
Pekin yönetimi, ABD ile süren ticaret anlaşmazlıklarını yumuşatmayı hedeflediklerini ve başta soya fasulyesi ile mısır olmak üzere bazı ürünlerdeki misilleme vergilerinin durdurulacağını duyurdu.
Bu hamle, geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in buluşmasının ardından alındı. Washington’un, Çin’e yönelik bazı yaptırımları hafifletme kararı ile birlikte iki ülke arasındaki ilişkilerde yumuşama sinyalleri piyasaları hareketlendirdi.
Bitcoin’de Yeni Bir Sıçrama Mümkün Mü?
Bitcoin, yaklaşık 102.900 dolar seviyesindeki SMA çizgisine yaklaşarak teknik açıdan önemli bir sınırı test ediyor. Önceki yıllarda üç kez bu tehnisyen çizgiye temas eden Bitcoin’in, dördüncü kez benzer bir toparlanma gösterip göstermeyeceği merak ediliyor.
Öte yandan pozitif atmosfere gölge düşüren gelişmeler de yok değil. Özellikle teknoloji şirketi Sequans Communications’ın, finansal yükümlülüklerini azaltmak amacıyla elindeki Bitcoin varlıklarını nakde çevirmesi, kurumsal yatırımcıların Bitcoin tutma eğilimine dair endişe yarattı.
Bu tür satışların piyasada olumsuz hava yaratmasına rağmen, yeniden artan risk iştahı ve ticari belirsizliklerin azalması Bitcoin’de potansiyel bir yükseliş ortamı hazırlayabilir.
Kripto para ekosisteminde teknik destek seviyeleri ile küresel ekonomik gelişmelerin birleşik etkisi fiyat hareketlerinde belirleyici oluyor. Bitcoin’in kritik bir noktada dengede kalabilmesi, hem makro ekonomik gelişmelere hem de kurumsal yatırımcı davranışlarına bağlı görünüyor.

