Binance’in kurucusu ve eski CEO’su Changpeng Zhao’nun adli sürecine yönelik çıkan af kararı, Amerika’da siyasi arenada gündemde kalmaya devam ediyor. Bu kararı Başkan Donald Trump’ın imzasına sunulmadan önce detaylı bir inceleme sürecinden geçtiği belirtildi. Beyaz Saray adına yapılan açıklamalar, kararın atlanmadan ve yasal prosedürlere tam bağlılıkla verildiğine işaret ediyor.
Beyaz Saray’dan Süreç Vurgusu
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, kararın Adalet Bakanlığı ve Beyaz Saray Hukuk Ofisi tarafından kapsamlı şekilde ele alındığının altını çizdi. Leavitt, sürecin siyasi saiklerle değil, tamamen hukuki ölçütler kapsamında değerlendirildiğini açıkladı.
“Adalet Bakanlığı ve Beyaz Saray Hukuk Ofisi’nden oluşan nitelikli hukukçular başkana ulaşan her af talebini ayrıntılı biçimde değerlendirir.”
Bu ifadeler, alınan kararların şeffaf ve sistematik bir şekilde incelendiğini gösteriyor.
Trump ise konuya farklı bakmış ve Zhao’yu şahsen tanımadığını açıkça ifade etmişti. Sözcü Leavitt de bu noktaya dikkat çekerek Başkan’ın beyanlarının yanlış anlaşılmaması gerektiğini vurguladı.
“Başkan, Zhao’yu şahsen tanımadığını kastetti.”
Finansal Olayların Gölgesinde Gelişmeler
Changpeng Zhao, 2023 yılında kara para aklamaya yönelik yeterli önlem almamakla suçlanmış ve dört aylık hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezasını tamamladıktan sonra serbest kalan Zhao’nun affı, kripto para dünyasında çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Affedilme kararından önce, bazı çevrelerin Binance.US şirketinde pay sahibi olmaya yönelik girişimlerde bulundukları iddia edildi. Ancak ilgili kuruluşlar bu haberlerin siyasi maksat taşıdığını öne sürdü.
Wall Street Journal’ın iddiasına göre Trump’a yakın World Liberty Financial, affın gerçekleşme ihtimaline karşı Binance’in ABD’deki şirketinin paylarına ilgi gösterdi. Binance cephesinden ise bu tür iddialara mesafeli bir yaklaşım sergileniyor.
Uluslararası finans kuruluşları da bu sürece dahil olmuş durumda. Reuters’ın ortaya koyduğu bilgiler ışığında, Abu Dabi merkezli MGX’in 2 milyar dolarlık bir yatırım planı gündemde ve bu yatırımda World Liberty’nin geliştirdiği bir stablecoin’in kullanılacağı konuşuluyor. Binance CEO’su Richard Teng ise, şirketin bu konuda bir dahli olmadığını vurguladı.
“Şirketimiz, alınan yatırım kararlarına dahil değildir.”
Tüm bu gelişmeler, Binance’in kurucusuna yönelik af kararının sadece hukuki bir mesele değil, aynı zamanda ekonomi ve siyaset dünyalarını etkileyen geniş kapsamlı bir gündem maddesi olduğunu ortaya koyuyor. Açıklamalar, sürecin bir tarafının yasal titizlik, diğer tarafının ise siyasi tartışmalarla şekillendiğini net biçimde gösteriyor.
Çeşitli kurum ve kişilerce yapılan açıklamalar, gelişmelerin ardındaki sürecin titizlikle yönetildiğini yansıtıyor. Olayın detaylarında affın siyasi bir hamle mi, yoksa tamamen hukuki bir gereklilik mi olduğu yönünde düşünceler birbirinden ayrılıyor. Olan biten, ABD’de adli kararların ne denli politik sorgulamalara açık olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

