Bloomberg’in saygın köşe yazarlarından Matt Levine, yakın zamanda yayımladığı bir analizde ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) kripto paraları tamamen yasaklama seçeneğinin artık mümkün olmadığını ileri sürdü. Levine’e göre, kripto varlıkların ulaştığı büyüklük ve sistem içerisindeki rolü, böyle bir yasağı uygulamayı neredeyse imkansız kılıyor.
Kripto Paranın Yasaklanması Neden Gündemden Düştü?
Yazar, milyarlarca dolarlık değeri ve geniş yatırımcı kitlesi sayesinde kripto paraların siyasi aktörler tarafından da göz ardı edilemeyeceğine dikkat çekiyor. Zamanında SEC’nin başındaki Gary Gensler’in, çoğu kripto parayı menkul kıymet olarak tanımlayarak dolaylı bir engel oluşturduğunu belirtiyor.
“O gemi çoktan yola çıktı.”
Levine, bu ifadeyle kripto paraların artık ABD’de yasaklanmasının geride bırakıldığını vurgularken, eski yaklaşımların deneysel ve topluluk temelli projelerin önünü kapattığını, inovasyonu yavaşlattığını savunuyor.
Şu anda hem finans hem teknoloji alanındaki dev şirketlerin iş modeline entegre olmuş durumda olan kripto paraların tamamen ortadan kaldırılması hem ekonomik hem siyasi bakımdan gerçekçi bulunmuyor.
Düzenlemeler ve SEC’nin Yeni Yönelimi
Levine’in yorumuna göre, Washington için güncel soru kriptonun nasıl düzenleneceği. Tıpkı internetin ilk yıllarında olduğu gibi, kripto ekonomisinin de kendine özgü regülasyonlara ihtiyacı var. Bu bağlamda, SEC’nin sadece yasaklama ya da görmezden gelme gibi köktenci adımlar yerine, dengeleyici kurallar geliştirmesi gerekiyor.
“Çoğu coin menkul kıymet değildir.”
Mevcut SEC Başkanı Paul Atkins’in geçtiğimiz hafta başlattığı “Project Crypto” girişimi, piyasayı daha sağlıklı bir zemine oturtma sinyallerini güçlendirdi. Levine bunun, yatırımcıyı korumak ile yeniliği desteklemek arasında pratik bir denge sağlayacak en iyi yol olacağını ileri sürüyor.
Sektöre özgü ve daha esnek açıklama yükümlülüklerinin hayata geçirilmesi sayesinde, projelerin tamamen sistem dışına itilmesi yerine kontrollü bir şekilde sisteme dâhil edilmesi öngörülüyor. Böylece hem şeffaflık hem de gelişim öncelik kazanacak.

