ABD, son dönemde dijital varlıklar üzerinden yapılan yasadışı işlemlerle mücadele kapsamında önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Rus asıllı Iurii Gugnin isimli girişimcinin, Amerika’daki bankalar ve kripto para platformları aracılığıyla yaklaşık 500 milyon doları bulan işlem hacmiyle kara para aklama suçlamasıyla karşı karşıya olduğu bildirildi. Gugnin’in, Evita isminde bir kripto ödeme şirketini kullanarak, Rusya’ya yönelik uygulanan ekonomik yaptırımları deldiği öne sürüldü.
Kripto Paralarla Yaptırımları Delme İddiası
Iurii Gugnin’in ABD bankalarında ve kripto cüzdanlarında sakladığı kripto varlıkları, stablecoin olan USDT ağırlıklı olarak elinde tuttuğu iddia ediliyor. Bu dijital varlıkları daha sonra Amerikan doları ve benzeri yasal para birimlerine çevirdiği ve Manhattan’daki hesaplar üzerinden yabancı müşteriler için para transferi yaptığı belirtildi. Bu süreçte kripto paraların izlenebilir olması, suçluların tespiti açısından kolluk kuvvetlerine avantaj sağlamış gibi görünüyor.
Kripto paraların kara para aklama açısından yeni yöntemler sunduğu son dönemlerde sıkça gündeme geliyor. Gugnin’in geliştirdiği yöntemle, fonların kaynağını ve nihai alıcılarını gizlemeyi başardığı ifade edilmekte. Ayrıca, banka ve kripto para borsalarına yanlış bilgi sunarak sistemin denetim mekanizmalarını da aştığı iddia edildi.
ABD Kurumlarının Açıklamaları ve Yasal Süreç
New York’ta yakalanan Gugnin hakkında elektronik dolandırıcılık, banka dolandırıcılığı, ABD’ye yönelik dolandırıcılık için iş birliği ve Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası’na aykırı eylemler suçlamaları yöneltildi. Üstelik, izinsiz para transferleri ve yeterli kara para aklamayla mücadele programı geliştirmemek de dosyada yer aldı.
ABD Adalet Bakanlığı, olayla ilgili yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Iurii Gugnin’in, kripto para ve ABD finansal sistemini kullanarak yaptırımlara tabi kılınmış Rus kuruluşları adına büyük çaplı fon hareketi gerçekleştirdiği ve bu süreçte yasa dışı yollarla finansal sistemimize zarar verdiği tespit edilmiştir.”
Gugnin’in farklı isimler de kullandığı ve ilgili tüm suçlardan yargı önüne çıkarılacağı kaydedildi. Olayın hem ABD’deki kripto şirketleri, hem de uluslararası finans sisteminde önemli yasal ve idari sonuçlar doğuracağı düşünülmekte.
Özellikle, dijital varlık transferlerinde şeffaflık ve denetim eksikliği gibi konular Amerika’nın güncel mevzuat ve uygulamalarında dikkat çeken riskleri arttırıyor. İlgili kurumlar, inovasyonun desteklenmesiyle birlikte suçların da sıkı biçimde takibe alınacağını vurguladı.
Dijital varlıklarla ilişkili uluslararası transferlerin hem potansiyel faydalar hem de önemli yasal riskler barındırdığı bu günlerde, yatırımcılar ve girişimciler bu tür işlemler sırasında sıkı uyumluluk kontrollerine daha fazla önem göstermeli. Yaşanan olay, teknolojiyle birlikte finans dünyasında değişen risk dinamiklerine dikkat çekiyor.

