Son dönemde ABD borsalarında hareketlilik yaratan yeni açıklamalar peş peşe gelmeye devam ediyor. Özellikle ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın sözlerinin ardından, yatırımcıların Eylül ayında faiz indirim beklentileri yeniden yükselişe geçti. Önceden yüzde 75 seviyesinde olan faiz indirimi olasılığı, son gelişmelerin ardından yüzde 90’a tırmandı.
Intel ile Yeni Anlaşma ve Sektöre Etkisi
Donald Trump’ın duyurduğu Intel anlaşması, teknoloji dünyasında ses getirdi. Trump, Intel’in hisselerinin yüzde 10’unun ABD devleti tarafından satın alınacağını ve bu süreçte anlaşmanın tamamlandığını ilan etti. Böylece, ülkedeki büyük çip üreticilerinin tarifelere karşı daha güçlü pozisyon alması sağlanmış oldu.
Ayrıca Apple da 600 milyar dolarlık bir yatırım sözü vererek ABD’nin teknoloji alanındaki liderliğini korumak için önemli bir adım attı. NVIDIA’nın tarifeleri azaltma yönündeki hamleleri de sektörde rekabetin devam edeceğine işaret ediyor.
Faiz ve Dış Politika Üzerine Güncel Söylemler
Powell’dan gelen faiz indirimi sinyalleri, piyasalar için oldukça olumlu karşılandı fakat Trump’ın bu konudaki eleştirileri dikkat çekti. Trump, Powell’ın faizleri düşürmekte geç kaldığını ve bu adımın daha önce atılması gerektiğini belirtti.
“Powell faizleri bir yıl önce düşürmeliydi, şimdi faiz indirimi sinyali vermek için çok geç.”
ABD’nin dış politikasında ise Rusya ile ilgili süreç öne çıkıyor. Trump, Rusya’ya yönelik yaptırımlar konusunda kararlı bir tavır gösterdi. Önümüzdeki iki hafta içinde Rusya hakkında net bir karar alınabileceğinin sinyalini verdi. Bu karar, hem yaptırım hem de gümrük vergisi gibi seçenekleri kapsayabilir.
“Putin’e birkaç hafta süre vereceğim. 2 hafta içinde Rusya konusunda bir karar verebilirim. Gerekirse Washington’daki ulusal olağanüstü hal süresini uzatacağım.”
Diğer yandan, Trump Intel yönetimini eleştirerek şirketin yıllardır kötü yönetildiğini ancak sonunda anlaşmayı kabul ettiklerini aktardı. Bu adımların ABD teknoloji şirketlerinin daha rekabetçi ve dayanıklı olmasını sağlamak amacıyla gerçekleştiği görülüyor.
Kripto para piyasalarında da canlılık söz konusu. Ethereum’un (ETH) tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşma çabaları kısa sürede önemli fiyat hareketleriyle kendini gösteriyor. Bu tür gelişmeler, yatırımcıların piyasalara olan ilgisini artırırken, ABD’deki ekonomik ve politik gelişmelerin yatırım kararları üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

