ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, son dönemde ABD Merkez Bankası’nın (Fed) hem bütçesinin hem de faaliyet alanlarının fazlasıyla genişlediğine dikkat çekerek kurumun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Bessent’in bu değerlendirmeleri, Başkan Jerome Powell üzerinde istifa baskılarının arttığı bir döneme denk geldi.
Fed’e Yönelik Bağımsızlık ve Yönetişim Endişeleri
Başkan Donald Trump’ın Powell’ı faiz indiriminde isteksiz bulup sert şekilde eleştirmesinden sonra Fed’in bağımsızlığı yeniden tartışma konusu oldu. Ayrıca Powell’ın görevden alınmasının da gündeme gelmesi Merkez Bankası üzerinde siyasi baskıların arttığını gösteriyor. Bu ortamda Fed’in yalnızca para politikasıyla ilgilenmesi gerektiğini savunanlar kamuoyunda daha fazla ses buluyor.
Scott Bessent, yaptığı açıklamada Fed’in asıl odağından uzaklaşmasının kurumsal bağımsızlığa zarar vereceğini düşünüyor. Özellikle son yıllarda kurum kaynaklarının ve bütçesinin süratle büyümesine dikkat çekerek, bu değişimin kontrol altında tutulması gerektiğinin altını çiziyor.
Bessent: “Kurumun para politikasından başka alanlara kayması bağımsızlığına zarar verebilir. Kurumun bütçesi 2004’e kıyasla dört kat arttı, bu nedenle her kurumun kendisini gözden geçirmesi gerekir.”
Denetim ve Şeffaflık Gündemde
Bessent, Fed’de bir inceleme başlatılması gerektiğini, bu sürecin mevcut başkan Powell liderliğinde yürütülebileceğini belirtti. Ona göre, tıpkı İngiltere Merkez Bankası’nın 2022’de uyguladığı gibi, dışarıdan uzmanların da katkıda bulunduğu bir denetim modeli örnek alınabilir.
Bessent: “Denetim bir komiteyle veya bir grup uzmanla yapılabilir. Bank of England, faiz artırımı sonrası dışarıdan uzmanların da katılımıyla detaylı bir inceleme gerçekleştirmişti. ABD Merkez Bankası’nda da iç denetim başlangıç olarak uygun olabilir. Gerekirse dış denetim gündeme gelebilir.”
Uzmanlar ise Fed’in kapsamlı bir iç incelemeyle çalışmalarını şeffaf şekilde değerlendirmesinin, hem kamuoyunun güvenini koruyacağını hem de şeffaflığı güçlendireceğini savunuyor.
Bu incelemenin yapılması halinde kurumun aldığı kararların kamuoyunda daha anlaşılır olacağı, yönetiminde ise yapılan hataların daha hızlı ortaya çıkarılacağı düşünülüyor.
Kurumun bütçe ve yetki alanlarındaki artışı, yönetim yapısı ve politikalarında oluşan büyümeyle birlikte denetim ve şeffaflığa dair beklentileri de artırdı. Hem kamuoyu hem de piyasa aktörleri Fed’in hesap verebilirliğini daha da güçlendirilmesini önemli buluyor.
Federal Reserve’in yıllar içindeki bu genişlemesiyle birlikte, kuruma yönelik denetim önerileri ekonomi çevrelerinden ve bağımsız kurumlardan destek bulmaya devam ediyor. Denetimlerin periyodik olarak gerçekleştirilmesi, ekonomi ve finans sektörlerinin istikrarı açısından büyük bir değer taşıyor.

