ABD ekonomisinin gidişatı ile ilgili, Wells Fargo’nun Başekonomisti Jay Bryson’ın analizleri dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor. Bryson, CNBC’ye yaptığı değerlendirmede, ülkenin şu an açık bir resesyona olmadığı, ancak buna fazlasıyla yaklaşmış durumda olduğunun altını çizdi. Ayrıca ekonomik göstergelerde yaşanacak olası kötüleşmelerin, mevcut koşulları hızla olumsuz bir noktaya taşıyabileceğine dikkat çekti.
2025 Büyüme Beklentileri ve Para Politikaları
Bryson’a göre, ABD ekonomisinin 2025 yılında ivme kaybetmesi gündemde. Mevcut göstergelerin belirsizlik taşıdığını vurgulayan ekonomist, özellikle küresel ekonomik şoklar ve ticaret politikalarının büyüme hızını yavaşlatabileceğini ifade ediyor. ABD Merkez Bankası’nın faiz oranları konusunda izleyeceği yol ise büyük önem taşıyor.
Bryson, önümüzdeki dönemde faizlerde önemli bir düşüş yaşanmasının mümkün olduğundan söz ediyor. Şu anda 425-450 baz puan düzeyindeki faizlerin önümüzdeki yıl içinde 100 baz puana kadar gerileyebileceği görüşünde.
“Bir yıl sonra faiz oranlarının yaklaşık 100 baz puana inmesini bekliyoruz. Eğer işsizlik oranı, tarifeler nedeniyle yılın ilerleyen dönemlerinde artarsa, Fed’in yön değiştirip faiz indirimine gideceğini düşünüyoruz.”
Fed’in istihdamdaki olası daralmaya karşı faiz indirimleriyle karşılık vereceği yorumu, para politikası cephesinde esnekliğin ön planda olacağını gösteriyor. Bu durumun, ekonomik toparlanmayı yeniden destekleyebileceği değerlendiriliyor.
Ticaret Politikalarının Rolü ve Gelecekteki Riskler
Jay Bryson, ticaret politikalarının da Amerikan ekonomisi üzerinde belirleyici olacağını belirtiyor. Tarifelerin 2025 yılında ekonomiyi negatif anlamda etkileyebileceği ileri sürülüyor. Ancak 2026 yılı için, regülasyonlardaki gevşemeler ve mali teşviklerle desteklenen daha olumlu bir ortam bekleniyor.
“2026, 2025’ten daha iyi bir yıl olacak. 2025 daha çok tarifelerin olumsuz etkileriyle geçecek. 2026 ise mali teşvik, para politikasında gevşeme ve düzenlemelerde azalmadan kaynaklanan ılımlı bir toparlanma dönemi olabilir.”
Yatırımcıların önümüzdeki dönemde dış ticaret ve regülasyonlardaki değişiklikleri yakından izlemelerinde fayda olduğu belirtiliyor. Bu politikalar, büyüme ve istihdam üzerinde belirgin etkiler yapabilir.
Wells Fargo’nun değerlendirmeleri, ABD’deki kırılgan ekonomik yapının hem ulusal hem de küresel piyasalar için önemli riskler oluşturduğuna işaret ediyor. Merkez Bankası’nın atacağı adımlar ve hükûmet politikaları önümüzdeki iki yılın ekonomik seyrini belirleyecek ana unsurlar arasında gösteriliyor. Özellikle 2025 ve 2026 yılları, dengeli politikalar ve küresel gelişmeler ışığında şekillenecek kritik bir dönem olarak öne çıkıyor.

