Son dönemde ABD doları, uluslararası finans piyasalarında hızlı ve belirgin bir değer kaybı yaşıyor. S&P Global’in yayımladığı güncel rapora göre, dolar endeksi 2024 yılının ilk altı ayında yüzde 10,8 oranında azaldı. Bu, 1973’ten beri görülen en büyük ilk yarı düşüşü olarak kayıtlara geçti. Dolar endeksinin uzun zamandır bu denli düşük seviyelere inmemesi, piyasaların dikkatini yeniden doların geleceğine çevirdi.
Doların Zayıflamasının Nedenleri
Doların değer kaybetmesinin arka planında birçok ekonomik ve politik unsur yer alıyor. Ticaret politikalarında artan dalgalanmalar, yükselen gümrük vergileri ve ABD Merkez Bankası’nın bağımsızlığına yönelik endişeler, dolar üzerindeki baskıyı artırıyor. Ayrıca, ABD’nin yükselen kamu borcu ve süregelen enflasyon endişeleri yatırımcı güveninde ciddi bir aşınmaya yol açıyor.
Özellikle, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve geldiği dönemden itibaren doların zayıflama eğiliminde ivmelenme olduğu görülüyor. Uzmanlara göre, ticaret politikalarında süregelen belirsizlikler piyasaları huzursuz etmeye devam ediyor.
“Hareketin tetikleyicisi, özellikle ticaret alanında politika görünümüne ilişkin belirsizlikler ve ayrıca politika oluşturma sürecinin düzensiz doğası olmuş olabilir.”
Doların Rezerv Para Statüsü ve Kripto Paralar
Doların uzun vadede rezerv para rolündeki pozisyonu da sorgulanmaya başlandı. ABD’nin politika tercihlerine duyulan güvenin azalması ve siyasi müdahaleler, doların uluslararası para sisteminde birincil konumunun tehlikeye girdiğine işaret ediyor.
“Tüm göstergelerle, dolar uluslararası arenada değer saklama aracı, değişim ortamı ve hesap birimi olarak hakimdir. Ancak ABD’nin ticaret, maliye ve güvenlik politikalarına duyulan güvensizlik ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığına yönelik siyasi müdahaleler, doların birincil rezerv para olarak düşüşünü hızlandırabilir.”
Bu gelişmeler, merkez bankalarının portföylerini çeşitlendirme ve rezervlerinde dolara daha az yer verme yolunda adımlar atmalarına yol açıyor. Doların payındaki düşüş, küresel ekonomik dengelerin yeniden şekillenmesine neden olabilir.
Öte yandan, dolardaki bu zayıflama kripto paralar lehine bir ortam yaratıyor. Kripto varlıklar, doların istikrarına olan güvenin azalmasıyla alternatif yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Özellikle merkezi olmayan finansal ürünlere olan iştahın artması, bu süreçte dikkat çekiyor.
Amerikan dolarında yaşanan bu sert gerileme, sadece ABD ekonomisine değil, dünya çapındaki para politikaları ve yatırım kararlarına yönelik risk algısını da önemli ölçüde etkiledi. Dolardaki zayıflamanın süresi ve şiddeti, önümüzdeki dönemde finansal piyasalarda yeni fırsatlar ve tehditler doğurabilir.
Finansal otoriteler, yatırımcılar ve politika yapıcılar için bu gelişmeleri yakından izlemek, küresel piyasalarda değişen dengelere uyum sağlamak bakımından kritik bir önem taşıyor. Doların ve kripto paraların geleceği üzerindeki belirsizlik, para piyasalarında dinamiklerin hızla değişebileceğini gösteriyor.

