Ekim ayının başlarında Çin ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticari ilişkilerde gözlenen gerilim, küresel ekonomi gündemini bir hayli hareketlendirdi. Özellikle Çin menşeli Nexperia’ya Avrupa’da el konulması, iki taraf arasında adeta bir diplomatik satranç başlatmış oldu. ABD’nin de bu süreçte arabulucu ve baskılayıcı rol üstlenmesiyle konu uluslararası boyutta daha kapsamlı bir hal aldı.
Çin’in Tepkisi ve Müzakere Sinyalleri
Çin tarafı, Nexperia olayına kararlı karşılık vererek ihracat kısıtlamalarını gündeme taşıdı. Avrupa ile Amerika Birleşik Devletleri’nin birlikte hareket etmesi, Pekin yönetiminin daha sert adımlar atmasına yol açtı. Fakat süreç, karşılıklı restleşmenin ardından yeni bir uzlaşma zemini için umut verici gelişmelere sahne oldu. AB ve Çin’in Brüksel’de bir masa etrafında buluşarak sorunlara çözüm arayacak olması, diplomatik tansiyonun düşebileceğine dair bir işaret olarak değerlendiriliyor.
AB cephesinden yapılan resmi açıklamalar duruma ciddiyetle yaklaşıldığını gösterdi. AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic, Çin’in ihracat kontrollerini ciddi bir tehdit olarak gördüklerini ve süreci titizlikle takip ettiklerini belirtti.
“Nisan ayından bu yana artan Çin’in ihracat kontrolünün boyutu haksız ve zararlıdır. Her düzeyde yoğun temas halinde olmayı kararlaştırdık. Çinli yetkilileri önümüzdeki günlerde Brüksel’e davet ettim ve onlar da daveti kabul ettiler. Nadir toprak elementleri kısıtlamalarının bir an önce çözülmesi çok önemli.
Çinli yetkililer tarafından geçen hafta önerilen ihracat kontrollerinin bu dramatik genişlemesi, bunun Avrupa endüstrileri üzerinde ne kadar olumsuz bir etki yaratabileceğini ortaya koyuyor.”
Kripto Para Piyasaları Nasıl Etkileniyor?
Bu gelişmelerin finansal piyasalara en net yansıması, kripto paranın değerinde görüldü. Özellikle Bitcoin, yaşanan karmaşa ve çözüm sinyallerinin ardından kısa sürede 113.300 dolar seviyelerine kadar yükseliş gösterdi. Piyasa dinamiklerinde bu tip jeopolitik olayların yatırımcı güveni üzerinde doğrudan etkili olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Çin ile AB arasında yürütülecek diyaloğa yönelik iyimser beklentiler, özellikle kripto paraların lehine bir atmosferin oluşmasına neden oldu. Taraflar ipleri fazla germeden bir orta yol bulabilirse, hem ticaretin önündeki engeller hem de piyasalardaki belirsizlik azalabilir. Bu ortam da kripto paralara olan ilgiyi kuvvetlendirebilir.
Yakın gelecekte tarafların somut adımlar atıp atmayacağı merak konusu. Ancak son hamlelerle, tüm aktörlerin elindeki kozları kullandığı ve sürecin yapıcı bir noktaya taşınmaya çalışıldığı anlaşılıyor. 1 Kasım’a kadar önemli gelişmelerin izlenmesi bekleniyor.
Her durumda, sadece Çin-AB-ABD eksenindeki gelişmeler değil, bu tür uluslararası ticari krizler, kripto para piyasalarındaki dalgalanmaları da beraberinde getiriyor. Güçlü diplomasi ve atılacak çözüm odaklı adımlar, hem siyasete hem ekonomiye nefes aldırabilir.

