ABD’de kripto para piyasasında oldukça önemli bir gelişmeye tanıklık ediliyor. Beş ayrı kuruluş, mevcut kripto para borsa yatırım fonlarına (ETF) ayni yani in-kind ihraç ve itfa özelliği kazandırmak üzere Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yeni başvurular gönderdi. Bu hamle, hem yatırımcılar hem de sektör açısından dikkate değer bir adım olarak öne çıktı.
Ayni Yatırımın Kriptoya Uyarlanması
Ayni yani in-kind fonksiyon ETF’lerde, yatırımcıların nakit kullanmadan doğrudan varlık devriyle fon alıp satmasına olanak tanıyor. Bu yapı, geleneksel ETF’lerde maliyetlerin ve işlem süresinin düşürülmesiyle tanınıyor. Şimdi ise kripto tabanlı ETF’lere de bu niteliğin yerleştirilmesi hedefleniyor.
Böylece yatırımcıların portföylerini yönetirken daha düşük ücret, avantajlı vergi yapısı ve hızlı işlem deneyimi elde etmesi bekleniyor. Ciddi hacimlerde işlem yapan büyük fonlar için hem verimlilik hem de esneklik ön plana çıkabilir.
Uzmanların Yorumları ve Beklentisi
Uzmanlar, süreç sonunda kripto ETF’lerinin ciddi biçimde dönüşüm yaşayacağını öngörüyor. Finansal analist James Seyffart, kısa süre içinde bu başvurulardan birine olumlu yanıt geleceği inancında.
James Seyffart: “Kripto ETF’lerden en az birinin yakında ayni ihraç ve itfa özelliği için düzenleyici onayı alacağına inanıyorum.”
Yatırımcılar açısından önemli fırsatlar sunabilecek bu özellik, hem fon oluşturmada hem de yatırımcı çıkışlarında mali yük ve prosedürü azaltabilir.
SEC’in Tutumu ve Sektörel Etkiler
Düzenleyici kurum SEC, sürecin merkezinde yer alıyor. Komisyon, kripto sektörüne temkinli yaklaşsa da yatırımcıların hak ve güvenliğini önceliyor. SEC’in temel hassasiyet noktası ise piyasada şeffaflık ve denetimin sağlanması.
SEC Sözcüsü: “Tüm başvurulara eşit mesafede yaklaşıyor, yatırımcıların korunması amacıyla süreci titizlikle yürütüyoruz.”
Sektör temsilcileri, ABD’de alınacak kararın küresel ölçekte domino etkisi yaratacağını düşünüyor. Bazı uzmanlar geciken onayın, ülkenin finans rekabetinde geri kalmasına sebep olacağı görüşünde birleşiyor.
Kripto ETF’lerine ayni yatırım özelliğinin eklenmesi gerçekleştirilirse, fon yöneticileri açısından operasyonel işlem risklerinde düşüş beklenirken, yatırımcıların ise fon hareketlerinde daha fazla esneklik sahibi olması gündemde. Fon transferlerinin hızlanması ve maliyetlerin azalması da muhtemel sonuçlar arasında gösteriliyor.
Tüm bu gelişmeler, kripto finans piyasasında geleneksel ve inovatif adımların nasıl iç içe geçirilebileceğinin bir örneği olarak gösteriliyor. Hem düzenleyicinin yaklaşımı hem de sektörün tepkileri, kripto varlıkların finans dünyasındaki evrimine doğrudan etki edecek unsurlar olarak önemini koruyor.

