Dünyaca ünlü yatırımcı Ray Dalio, Amerika Birleşik Devletleri’nin ekonomik gidişatına ilişkin yaptığı yeni değerlendirmede, ülkenin borç seviyelerindeki artışa dikkat çekti. Ekonomi dünyasında yankı uyandıran açıklamalarıyla Dalio, ABD’nin kredi ve borçlanma mekanizmasında önemli kırılganlıklar oluştuğunu vurguladı.
Kredilerin Rolü ve Borçta Yaşanan Yükseliş
Ray Dalio, ekonomi sistemini insan vücudunun damarlarına benzetti. Ekonomide kredinin doğru yönetildiğinde sistemin sağlıklı işlediğini, fakat kredi ve borçların sürdürülebilirliğinin zayıflaması halinde ise ciddi risklerin oluştuğunu belirtiyor. Özellikle son dönemlerde borçların gelirlerle orantısız şekilde büyümesi, sistemin sürdürülebilirliği konusunda endişe yaratıyor.
Amerika’da borçların her geçen yıl daha da yükselmesinin yanında, bu borçlara hizmet eden maliyetler de artıyor. Dalio, faiz ödemelerindeki yükselişin borçlu kurum ve bireylerin giderlerini artıracağını ve ekonomide harcamaların kısıtlanmasına yol açabileceğini söylüyor. Borç ve gelir arasındaki dengenin bozulması, uzun vadede ekonomiye zarar verebilir.
Tahvillere Talep ve Piyasadaki Dengesizlikler
Dalio’nun analizine göre, ABD’nin borçlanma ihtiyacı arttıkça piyasada daha fazla tahvil arz ediliyor fakat küresel talepte yavaşlama görülüyor. Bu durumun, tahvil sahiplerinin ellerindeki varlıkları topluca satma ihtimalini doğurduğuna işaret ediliyor.
Ray Dalio: “Birinin borcu diğerinin varlığıdır. Şu anda dünyada bu tahvillere sahip olan çok sayıda kişi var. Şimdi bu tahvilleri alıp, giderek daha fazla tahvil almak zorundalar çünkü biz bu tahvilleri satıyoruz. Talep azaldı. Eğer tahvil sahipleri bu duruma dair endişelenmeye başlarsa ellerindeki tahvilleri satabilirler ve satılacak miktar, üretilen yeni borçtan bile daha fazla olabilir. Bu ciddi bir arz-talep dengesizliği yaratır.”
Özellikle ABD’nin dış ticaret ortaklarının ve büyük yatırımcılarının tahvile olan ilgisinin azalması halinde, piyasada istikrarsızlığın artabileceği öngörülüyor. Bu tip bir arz-talep dengesizliği süreç içinde finansal piyasalarda büyük dalgalanmalara neden olabilir.
Ray Dalio bu tür dengesizliklerin faiz oranlarını yükselttiğini ya da merkez bankasının para politikasında genişlemeye gitmeye zorlayabileceğini, ekonomide daha büyük sarsıntılar yaşanabileceği riskini gündeme getiriyor.
Ray Dalio: “Borçların ve faiz ödemelerinin artışı ilk etkendir ve harcamaları kısar. İkinci faktör ise tahvil alış ve satışlarında oluşan dengesizliktir. Üçüncü faktör olarak ise, arz-talep dengesizliği yaşandığında ya faizler yükselir ya da merkez bankası para basar.”
Global yatırımcıların ABD tahvillerine dair giderek daha temkinli davrandığı, artan borç yükünün ülke ekonomisine baskı oluşturduğu ifade ediliyor. Bu durumun önümüzdeki dönemde yeni finansal politikaların geliştirilmesine yol açacağı anlaşılıyor.
Ekonomi uzmanları ise, borçların ve tahvil piyasasının sağlıklı bir şekilde yönetilmesinin gelecekte ekonomik istikrar açısından kritik rol oynayacağına dikkati çekiyorlar. ABD’nin bu süreci nasıl yöneteceği, tüm dünyada dikkatle izlenmeye devam edecek.

