Dijital varlıklar finans dünyasında daha geniş bir yer edinirken, stablecoinlerin geleceğiyle ilgili tartışmalar da hız kesmeden devam ediyor. Toronto’da düzenlenen Consensus 2025 etkinliğinde konu masaya yatırıldı. PayPal’dan Jose Fernandez da Ponte ve MoneyGram’ın CEO’su Anthony Soohoo, stablecoinlerin yaygınlaşmasında bankaların üstlenebileceği role özellikle dikkat çekti.
Bankalar ve Finansal Altyapının Önemi
PayPal’ın üst düzey yöneticisi Jose Fernandez da Ponte, bankacılık altyapısının stablecoinlerin daha fazla kullanıcıya ulaşabilmesi adına stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Da Ponte’ye göre, geleneksel bankaların finansal sistemleri, dijital paraların sadece kripto topluluğuna değil, genel halk kesimlerine de erişimini hızlandıracak.
Jose Fernandez da Ponte: “Ters görünse de bu alanda bankaları görmek istiyorsunuz. Onların altyapısı, stablecoinlerin kripto dışına açılmasında vazgeçilmez olacak. Bu bütünlüğün ve bağlantının işlemesi gerekiyor.”
Amerika’da planlanan yeni düzenlemeler, bankaların stablecoin piyasasına girişini kolaylaştırabilir. Henüz netleşmeyen yasal çerçeve, sektörün olası büyümesinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Regülasyonların Etkisi ve Pazar Dinamikleri
MoneyGram CEO’su Anthony Soohoo, stablecoinlerle ilgili yasal düzenlemelerin sağladığı güven ortamının sektör oyuncularının sayısında artışa neden olacağını belirtti. Bununla birlikte, kullanıcıların daha fazla koruma ve şeffaflık talebinin karşılanmasının, stablecoinlerin ana akıma yerleşmesine katkı sunacağı düşünülüyor.
Anthony Soohoo: “Bu büyük bir açılım olacak. Hep bir tereddüt vardı: Buna güvenebilir miyim? Stablecoin düzenlemesi, birçok sorunun cevabını verecek.”
Piyasada Tether’in USDT’si ve Circle’ın USDC’si büyük paya sahipken, PayPal’ın PYUSD’si henüz nispeten küçük kalsa da, başarı sadece arz miktarıyla değil; aktif kullanıcı, işlem hacmi ve hız gibi dinamiklerle ölçülüyor. Kullanım kolaylığı, stablecoinler için en büyük kozu oluşturuyor.
Küresel Kullanım Senaryoları
Dünya genelinde yüksek enflasyon ve para birimi dalgalanmalarının yaşandığı ülkelerde, stablecoinler hem değer saklama hem de uluslararası transferler için tercih ediliyor. Bu ülkelerde yaşayanlar, çoğunlukla gelirlerini dolarda tutmak istese de, günlük harcamalar için nakit para kullanmaya devam ediyorlar.
Anthony Soohoo: “Biz kendimizi fiziksel finans ile dijital finans arasında bir köprü olarak görüyoruz. Yerel ekonomilerde birçok kullanıcı değerini dolarda tutmak istiyor, fakat pek çok noktada da dijital para kullanamıyorlar, nakit erişimine ihtiyaçları var.”
Gelişmiş piyasalarda stablecoinlerin adaptasyonu yavaş ilerlerken, yeni regülasyonların kabulüyle şirketlerin finans yönetimi ve küresel ödemelerde verim artışı sağlayabileceği düşünülüyor. Da Ponte, stablecoinlerle uluslararası para transferinin birkaç dakikaya indiğini dile getirdi.
Jose Fernandez da Ponte: “Eskiden cuma günü, hafta sonuna kadar paranın doğru yere ulaşması için yoğun bir telaş olurdu. Şimdi stablecoin sayesinde, Filipinler’e ve Afrika’ya on dakikada para gönderebiliyoruz.”
Her iki yönetici de stablecoinlerin büyümesinde reel ihtiyaç ve gerçek kullanım senaryolarının belirleyici olacağını savunuyor. Da Ponte, sektörün beş yıllık dönemde nasıl şekilleneceğini regülasyonların belirleyeceğine dikkat çekiyor.
Jose Fernandez da Ponte: “Kullanıcılar stablecoinlerle ilgilenmiyor, onlar günlük sorunlarının çözülmesini önemsiyor. On yıllık bir yolculuğun beş yılı geride kaldı, kalan süreçte düzenlemeler belirleyici olacak.”
Farklı coğrafyalarda stablecoinlerin adaptasyon hızı değişkenlik gösterse de, bankalar ve düzenleyicilerin sektöre katılımı ile gelecekte daha güvenli ve kapsayıcı bir ekosistem oluşması bekleniyor. Yeni oyuncuların girişi ve artan rekabetle stablecoinler, özellikle sınır ötesi ödeme, değer koruma ve finansal entegrasyon noktasında kilit rol oynayabilir.

